3 Aralık 2013 Salı

Eski Yüzüme Bakarken

Ne tembelim..
Ve de ne istikrarsız..
Ve zaman zaman ne kadar da isteksiz...


Düzenli yazanları,bu işe gönül verenleri her zaman gıpta ederek izliyorum ve tabii ki severek okuyorum.

Aslına bakılırsa yazmak konusunda,ergenlik yıllarımdan beri,fena olmadığımı hep söyler arkadaşlarım.Kaç defter bitirmişimdir yazma sevdamla.Hoş birçoğu sadece özel anılarla dolu.Büyük bir kısmını geçtiğimiz aylarda yaptığım ev detoksunda yok ettim.

Bu kadar zamandır ne kadar yazacak şey birikmiş olsa da ben o kadar uzaklaştım blog sayfamda.Her zaman bahanelerimde hazır oldu.

Taa ki yaklaşık 1,5 aydır benim ve kızımın danışmanlık aldığımız Sevgili Klinik Psikoloğumuz Pınar Mermer beni fişekleyene kadar.Her terapinin sonunda mutlak sürette yazmam gerektiği telkini veriyordu.

Çünkü yazmak en güzel terapiydi.

Çünkü yazdıkça akıyordu baskılar,kaygılar kelimelerle.

Çünkü yazdıkça paylaşıyorduk dertleri.

Çünkü yazdıkça azalıyordu off'lar puff'lar ve çoğalıyorduk aslında..

Beni en çok iyi insan olabilme kaygılarım yazmaya dürtmüştür,şimdi buna anne-kız savaşlarımız ve barışlarımızda eklenince,aslında bir dolu şey var.

Başlamalıyım.

Derin bir nefes alıp,eski yüzüme bakmalıyım.

Sevgiler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder