18 Kasım 2010 Perşembe

the attacks of hormones

  En son neredeydim,ne zamandı,kimlerleydim....Ooooh film bende kopmuş ki ne kopmuş...Karpuz olmuş miki.Bizim dünyamıza aramıza katılmış hanfendi üstelik pek de beklenmeyen bir doğum hikayesiyle.Elimde kitabım,kulağımda ipodum gibi bir hayat içinde tam anlamıyla yuvarlanıp giderken şimdi bambaşka tonlardayım.Pıırf pırrf pompamın sesi benim ilham kaynağım-annelik ilhamı-Oksitosin ve östrojen hormonlarım lale devrini yaşamaktalar ama çevreye de verdikleri rahatsızlıkdan dolayı da pek hoşnutsuzlar.....Biraz baştan almak da fayda var bence....okumak isteyenlere...
  En son doktor kontrolümüze gittik eylülün son günlerinde bir gün.Bu arada artık 40. haftamızı da yaşamaktaydık paşa paşa...Kışın başladı anne karnındaki kebap yaşantı,yazın en tepe noktalarına ulaşa dursun,sonbaharın ılık rüzgarlarını da içine çekti kıyısından köşesinden....Doktorumuz -son ana kadar normal doğum olacağı inancını bana veren- sezeryana girmem gerektiğini söyledi bir takım sebeplerden dolayı.1 Ekim 2010 tarihine miki hanıma randevu verdik.Aramıza akşam üzeri saat 16.00 da katılmasına karar verildi.İçim pıkıt fıkırdı,korkum vardı.O istedği zaman gelcekti,ben müdahale etmeyecektim ama olmadı işte napıııım die derbeder derbeder evin içinde dolanıp dururken ev halkı kuaför randevumu almam gerektiğini hatırlatıp duruyordu.Zira bende saç sakal !! :) birbirine girmişti.Ertesi sabah saat 10.00 randevumu da aldım.Çanta tamam,randevu tamam,tam zamanlı anne olmaya hazırmıyız?hazırız gibi gibi...Banyoyu da ılık ılık sabah yaparız,hazırlanırız çıkarız.Amaaan ne var yani bu kadar panik..gereksizmiş bunca zamandır yapılan panikler...az kaldı karpuz hanıma kavuşmaya....ilk işim parmaklarına ve dudaklarına bakmak olacak..acaba kime daha çok benzer...eli ayağı düzgün olsunda..falan fistan derkeen uykuuu gelir...ve ev halkı uykuya gideeer..
Saat gece 3.00 :Amanııın bu neağrısı böleee...Braxton hickss mi kicks mi neyse o herhalde,dön popoyu uyu.Ağrı,acı falan yook...nasılsa sezeryana giriyosun yarın akşam üzeri...
gece 5.00       : Ben buna bildiğin doğum sancısı derim..hemide 15 dak. bir gelen babalaar gibi acı,ağrı...bir yerleri tırmıklıyorum o ağrılarda ama nereyi,kimi bilemeem..
gece 5.30      : Bize İstanbul cerrahi yolları...Dörtlüleri de yaktık haaa..havamız olsun ama yanii....
Saat sabah 8.14: Biiir miyaaaklama sesi...ben yarı aygın baygın...Miki burnumun dibinde.....o nasıl bir koku..o koku..aaaah o koku.....bitti o an herşey....ben kitlendim...hayatım birden başka bir filmde başka bir role  geçiş yaptı...O koku artık burnumun direğinin taaaam ucunda...herhalde ölene kadar unutulmayacak tek an tek koku.......
Bir an durdu,dönen dünya durdu..valla ölee oldu...Bir an herkes sustu..çook büyük bir çukuun içine çekildim çekildim.Sonra hüüüp die fırlattı beni bir güç o girdap gibim şeyin iinden dışarıya.Ben sesleri,yüzleri tekrar duymaya başladım.Anestesi deildi bu ifade etmeye çalıştığım...Hormonların atağıydı bence...Miki yakaladı ruhumu o en dipte...hadi dediii hadi şimdi anla bakalım anyayı konyayı......Sonraaaaa....
Sonrası sonraya...miki ağlıyoo şimdiii...

  

1 yorum:

RentoN dedi ki...

cok guzel yazmissin...duygulandik...

Yorum Gönder