Deli danalar sardı etrafımı,dalgalar yine boyumu aşmaya başladı. Büyük puntolu soru işaretleriyle gezer oldu,japon çizgi filmi suratıyla.Ne oluyor ne bitiyor...Neden ama ?? Peki bu kadar da kötüsünü hak etcek ne yaptım ki diyorum..diyorum da sonuca asla varamıyorum.Her zaman uzlaşmacı olan ben bu kez gerçek anlamda zorlanıyorum.Yok bu kez mesele-bence-son derece yaralayıcı.Squash topu gibi o duvarda bu duvara çarpıp duruyorum kafamdaki,içimdeki bu sorunla...Ve bu gece yazmam gerektiğine karar veriyorum.Belki biraz olsun içim ferahlar diye....
Karpuzum kendi halince yuvarlanıp büyüyor işte.Hatta son zamanlarda gerçek anlamda yuvarlanmaya kalkıyor ki bu durum hakikaten şaşkına çeviriyor beni.Bir diğer gözlerimi fal taşı gibi açıran değişim ise,bizim karpuzun hiç susmayan sevimli sesleri...Henüz ses denemelerinde,dil ve damak gelişimine uygun olarak;a-g-u-h-u-m-ı-a gibi sesleri kullanarak benimle bir dedikoduya girişiyor ki evlere şenlik...Adını sıkça duyduğum ama amaaan boşversene diye pek yanaşmadığım şu nam-ı değer Tracy HOGG ablanın kitabını kuzenciğin sayesinde hızla idefix den sipariş verdim.Bu gün elime geçen ansiklopedi kıvamındaki kitabı bir oturuşta nerdeyse bitirdim.(Sanki aşk romanı okuyorsun be mübarek)Şunu anladım ki benim gibi rutin oluşturmak,duzen tutturmak,disiplin yaratmak konusunda kadın tam benim kafam.Tam yanına asistan olmalıyım ben onun.Yaz,çiz,tablola,göstergeler bul,yorum yap.Daha önceki yazılarımda da vardır notlama hastalığımdan ötürü bu 3. defterimiz...Şu saatte bunu yaptı,kaç cc yedi,kaç saat uyudu,Farkında olmadan E.A.S.Y rutini yapmışım ben (E(eat)-A (activity)-S( sleep)-Y (your time) ) Tracy ablamın şu ana kadar okuduğum bölümlerinden çıkarabileceğim bizimkinin durumuna uygun yorum ise sanırım bir büyüme atağı(growth spurt) durumu...Ama bana kalırsa-ki biraz önce yine aynısını yaptı,gece yatarken yediği öğün 90 cc de kalıyor oysaki en az 120 yemeli-gece yatarken kötü beslenme alışkanlığı geliştirmek üzere...Bir yolunu bulacağım bu durumunda inşallah....Sağlığı yerinde olsun da.....
İçimdeki dikenli teli söküp atacaktım konu döndü dolaştı miki hanıma geldi yine:) Sanırsam yukarıdaki paragraftan daha fazlasını satırlara dökemeyeceğim FAKAAAT ufak bir kaç cümle ile bir sesleniş de bulanacağım......
SEN....
ne kadar yufka yürekli olduğumu çok iyi bilen
SEN
sabırla ilgili durumlarda her zaman soğuk kanlı olamadığımı her zaman eleştiren
SEN
içimin kıpırtısını,çoşkumu hep sıcak tutmaya söz veren
SEN
iyi günde kötü günde diyen
ve BEN
şimdi kırılan vazonun kırık parçalarını yapıştırmaya son gazla çabalayan ama hiç bir yolla destek alamayan...........Bu günün tarihini bence not et....gereğince...
Biliyorum yukarıdaki paragraflarda anlam birliği,metin bütünlüğü sıfır ama yazmak zorundaydım..Aslında daha net ve direk olmak isterdim ama elim ve saygım gereği ancak bu kadar olabiliyor.Şimdi rahatladım mı..az da olsa...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder