Parol gitti.Şubat tatili başladı.Ankara seyahati için babam bizi almaya geldi.Valiz holde hazır.Kar başladı.Yollar meçhul.Karpuz sıkkın dışarıya çok fazla çıkamıyor,yani uzun mesafe olarak.İşler ve planlar karıştı.Nedendir bilsem son bir kaç aydır plan yapmaman gerektiğini mesajlarını alıyorum bir şekilde.Uzun zamandır güzel geçeceğine inandığım Ankara seyahatim şimdilik Salı ya kalmış gibi duruyor,yolarda kar durdukca.
Karpuz 4.ayını doldurdu.Benim totorom Salı günü itibariyle dolu dolu 4 aylık olmuş olacak.İnsanı katil eden beslenme ritüelimize devam ediyoruz.Bazen çıldırcak gibi oluyorum.Hatta çıldırıyorum 5' falan.O anda etrafımda olanlar benim gazabımdan korkup olayı devralıyolar.Totoro hanım 150 cc lik sütünü genelde beni ağlata ağlata bitirdiği için.Fakat son zamanlarda öyle hikayeler duyuyorum yada okuyorum ki,ne varsa sağlık da var.Kilosu boyu sağlığını tehdit etmesin,keyfi yerinde olsun bana fazlasıyla yeter.Gerisindeki laflar,sözler lakırdı.
Karpuz hanım son zamanlarda beni gördüğü anlarda uzun soluklu,dev anlamlı bakışlar atmaya başladı.O bakışlar resmen sosyal bağın ilk hareketleri.Neler anlatıyor bir bilseniz.Bir de bir kuzak manyaklığı başladı ki beni kara kara düşünmeye hatta Tracy HOGG ablaya yönlerdirmiyor değil.Bir taraftan bir çocuğun yeri anne kucağıdır ne var bunda nasıl olsa emeklemeye başladığı o günlerde senin kucağın ona hiiç çekici gelmeyecek diyen Attachment Parenting tarafim diger taraftan duz disisplin hallerim.
Daha cok daha uzun yazmak istiyorum.Dilin kemigi yok ya bazen sivri uclu kalemimi hirsla fazla yontmus oluyorum ve farkinda olmadan o ucu birilerinin icine;dibine batirabiliyorum....Istemeden...Bazen gayet isteyerek...Kimbilir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder