24 Ocak 2011 Pazartesi

Muhteşem 14 ŞUBAT

              Yaklaşan bir kabus daha var...Yılbaşı kastırmacasını atlattık,sırada 14 Şubat deli saçması.Tabii kimse bakmasın böyle yazmama bende bir zamanlar hastası olanlardandım şu tarihin.Hatırlıyorum da ne günlermiş ya....Şöyle bir düşününce sanki bir romantik komedi gibi izliyorum hayatımın o dönemlerini.MUHTEŞEM LİSE YILLARI......
                Kdz.Ereğli de çocuk olmak,ergenliğini yaşamak şimdi daha iyi anlıyorum büyük bir şansmış.Küçük bir sahil kasabası,gerçek anlamda kaliteli bir eğitim veren bir okul.Deli dolu arkadaşlar,alabildiğine doğa...Her şey ne güzel geçerdi geçmesine de çokça zamanlarda bana eziyet ötesi geldiği anlar da olmuştur.Mesela özellikle de lise yıllarımda komik komik arkadaş grupları olurdu.Birinden birine dahil olman popülarite meselesiydi.Bir gruptan diğerine öyle kay kay modeli geçiş olmazdı.Ola ki oldu daha önceki gruptaki arkadaşların seninle bir süre bayaa tavırlı bir şekilde davranırlardı hatta bir adım ileriye de gidip konuşmazlardı.Sebep mi: HİİÇ....yada  ERGENLİK :)  Şimdi gayet tabii büyük şehirde yaşayanlara acayip tuhaf gelir ama bizlerin o zaman bir tane sinema salonu vardı.Filmler bir hafta sonra gelirdi,geldiğinde de tezahüratlar eşliğinde izlenirdi.Bu bağlamda 'DIRTY DANCING' ve 'BATMAN' filmlerinin o salonda izlediğim anları unutamam,filmleri izlemek  interaktif bir hal alıyordu.Sinema salonu Erdemir Çelik Fabrikasının yaptırdığı bir nevi sosyal tesislerden biriydi.Sinema binasının  hemen dışında kocaman yeşillik yapay havuzlu bir alan vardı.Geceleri geçmesi oldukça ürkütücü ama ilkbahar günlerinde,okulun öğlen teneffüslerinde kızlarla dedikodu yapmak çok bir hoş olurdu.Kimin eteği ne kadar kısa,bilmem kim bilmem kimle çıkmaya başlamamış...Aaaaa inanmam...Ya falanca ile filanca ayrılmış...Ayyyy onlar yine mi çıkıyorlar...Kızım resmen ayşe fatmayı dövmüş...bitmek bilmeyen ama aslında pek bir yere de varamayan sohbetler.Lojmanlarda yaşıyordum ben,bir nevi izole bir hayattı,tatlı bir izolelik durumu.Sevgiler başkaydı..Ve sanki değerler de..Hele ki sevgililer.....Ne çocukluk ne delilikler geçti hayatımdan...14 Şubat ın birinde o dönem ki arkadaşım ağaca ismimizi kazıdı diye iki gün ağlamıştım...En yapılmamış sürprizleri yapardık birbirlerimize,en alınmadık hediyeleri almak isterdik.Bir keresinde sabah kalktığımda karşı tepeye delinin biri! ismimi yazmıştı yemyeşilliğin üstüne selpak rulolarla....
Şimdi hatırladıkça hep güzel bir tebessüm oluyor yüzümde...İyi ki de yaşamışım o güzel kasabada o deli yılları..Keşke kızımda benim kadar şanslı olsa..Onu da benim gibi güzel arkadaşları,hoş hatıralarla anılan aşkları olsa...
Hayata karşı bir gerçeğim var.Ne olursan olacaksın ama bu hayatta bir takım şeyleri hazmetmiş olmalısın.Hazmetmiş olmalısın ki sofraya yeni yeni,dolu dolu öğünler geldiğinde veya kıtlık olduğunda sapıtmayasın....Anlayan anlar....Derdim çok da anlaşılmak değil.Ben anladım ya şimdilik bana yeter.....

2 yorum:

ÇokBilmiş dedi ki...

Ben de anladım, ben de anladım (sanırım?). 14 Şubatı hazmetmişim çok şükür. Kızım için de aynı dilekler de bulununca deli muamelesi yapıyorlar bana. Varsın yapsınlar, benim kızım da yaşayacak hayatı dolu dolu...

SULİDİN dedi ki...

Bence de anlamışsın çokbilmiş...kızlarımız için her zaman en iyisi ;)

Yorum Gönder